Genetiği değiştirilmiş çeşitler ıslahçı hakkıyla korunabilir mi?
Islahçı Hakkı Rehberi Tem 02, 2024
Islahçı hakkının konusunu, bitki çeşidi teşkil etmektedir. Bununla birlikte, bir bitki çeşidi olarak transgenik bitkilere, uygulamada, patent koruması tanınmaktadır. Transgenik bitkiler, kendinde bulunmayan yabancı bir DNA dizisinin, genetik mühendislik usulleriyle o bitki içine aktarılması ile elde edilir. Transgenik bitkilerin ıslahçı hakkı düzenlemelerinin konusuna girmediği, Avrupa Birliğinde, European Patent Office (“EPO”) – Technical Boards of Appeal kararları ile açıklığa kavuşmuştur. EPO uygulamaları, bitki çeşitlerinin ve esas olarak biyolojik usullerin patent edilemezliği istisnasını, dar yorumlamaktadır. EPO’ya göre, European Patent Convention m. 53/b, bitki çeşitlerinin patentlenmesini yasaklamasına karşın, çeşit profilinde olmayan ve taksonomik olarak çeşitten daha yüksek olan bitkiler için patent yasağı getirmemiştir. EPO kararları, transgenik bitkilerin, yani, diğer bitki veya mikroorganizmalardan istenilen özellikte genler aktarılan bitkilerin, UPOV’daki bitki çeşidinin tanımı içine girmediğini veya spesifik olarak bir bitki çeşidini kapsamadığını göstermekte, dolayısıyla da bunların patentle korunmasını kabul etmektedir. Diğer bir ifadeyle, eğer buluşun teknik uygulanabilirliği belirli bir bitki çeşidiyle sınırlı değilse, bitkiler patent edilebilirdir. EPO’nun bu kararları daha sonra, AB’nin Biyoteknoloji Direktifinde (98/44) hukuki düzenlemeye kavuşturulmuştur.
AB Biyoteknoloji Direktifi (98/44) m. 2’ye göre bitki veya hayvan üretimine yönelik bir süreç, tamamen çaprazlama veya seçilim gibi doğal olaylardan oluşuyorsa esasen biyolojiktir. Bitki veya hayvan üretimi için esasen biyolojik süreçlerin ve bitki ve hayvan çeşitlerinin patentlenebilir olmayacağı düzenlenmiştir. (m. 4) Bununla birlikte bitkileri veya hayvanları ilgilendiren buluşlar, buluşun teknik uygulanabilirliği belirli bir bitki veya hayvan çeşidiyle sınırlı değilse patentlenebilirdir. Yine mikrobiyolojik veya diğer teknik bir süreç veya böyle bir süreç vasıtasıyla elde edilen bir ürünle ilgili buluşların patentlenebilir olduğu kabul edilmiştir (m. 4). Mikrobiyolojik süreç, m. 2’de “mikrobiyolojik materyali içeren veya mikrobiyolojik materyal üzerinde gerçekleştirilen veya mikrobiyolojik materyalle sonuçlanan herhangi bir süreç” olarak ifade edilmiştir.
Hukukumuzda Sınai Mülkiyet Kanunu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK), 82. maddesinde “mikrobiyolojik işlemler veya bu işlemler sonucu elde edilen ürünler hariç olmak üzere, bitki çeşitleri veya hayvan ırkları ile bitki veya hayvan üretimine yönelik esas olarak biyolojik işlemler”e patent verilemeyeceğini düzenlemiş ve bilahare madde içerisinde mikrobiyolojik işlemi “mikrobiyolojik materyal içeren, mikrobiyolojik bir materyalle gerçekleştirilen veya sonucunda mikrobiyolojik materyal oluşan herhangi bir işlemi; esas olarak biyolojik işlem, melezleme ya da seleksiyon gibi tamamen doğal bir olaydan oluşan bitki veya hayvan üretim usulü” olarak tanımlamaktadır.